“Koşturmak, sanıyorum ki hayat tarzım olmuş.” Diyen, güzel masmavi gözleriyle bize uzun
yıllardır her dalda ilham olan dizi, tiyatro oyuncusu ve şarkıcı Işıl Yücesoy ile güzellik ve
hayat temposu üzerine konuşma fırsatı yakaladık.
Sizin için “Güzellik” anlayışınız ve kriterleriniz nedir?
Güzellik bana göre çok da ortak fikir yürütemeyeceğimiz belki de hiçbir zaman aynı noktada
buluşulamayacak bir olgu. Çünkü güzellik belki fiziksel olarak estetikçiler tarafından standart
kalıplara sokulabilir ama bugün biliyoruz ki bunlar da çok görecedir Ve ayrıca biliyoruz ki
güzellik kaşla gözle boyla postla tanımlanamaz. Ruh güzelliği, bilinçli olmak, yürek güzelliği,
o insanın dünyaya bakışı ve şu anda sıralayamayacağım dünya kadar özellik yaratır güzelliği.
Bana göre güzellik bunların hepsinin harmanlanmasıyla olur.
Sağlıklı yaşam formülleriniz nelerdir?
Formül denir mi bilmiyorum ama yaşam biçimi desek daha doğru olur sanıyorum benim için.
Bir kere küçük yaşlarımdan bu yana sporun yaşamımız, sağlığımız için çok önemli olduğunun
bilincindeyim. Sporun her çeşidini yaptım. Basketbol hariç. Hala yürüyüşü devam ettirmeye
çalışıyorum. Düzenli bir yaşam biçimi çizmişimdir kendime. Mümkün oldukça geç
yatmamaya çalışırım ve hayat benim için çok erken başlar. Kahvaltı en ana öğündür benim
için. Çok fazla özlemediysem kızartmayı hayatımdan belki de 20 yıldır çıkarttım.
Hem tiyatro oyuncusu hem de yorumcu olarak yıllardır bu sektördesiniz. Vazgeçmeniz
gerekse hangi kariyeri yok sayarsınız?
Hiçbirini, hepsi benim emeğimle benim yüreğimi koymamla aldığım risklerle var ettiğim
uğraşlarım. Onlar benim çocuklarım, onları ben doğurdum. Hiçbirini birine tercih etmem
mümkün değil. Hepsinde emeğim, terim, çabalarım, umutlarım, umutsuzluklarım, yürek
çarpıntılarım var. Kim çocuklarını birbirinden ayırabilir ki, onlar benim yüreğimde
büyüttüğüm çocuklarım.
Sağlıklı bir yaşamın, o ışıltısını kaybetmeyen gözlerin sırrı nedir?
Ona Allah vergisi desek galiba daha doğru, gözlerim benim para kazandığım silahım. Tanrı
bana böyle bir özellik vermiş bin şükür.
Mottonuz nedir?
Yaşamı doğru anlayabilme, doğru yorumlayabilme çabası ve hiçbir şeye yaptım oldu
dememek, hiçbir şeyi rastlantıya bırakmamak ve dersi iyi çalışmak.
İlham aldığınız kadınlar kimler oldu?
Herkesi izlemeye çalışırım, birileri mutlaka fark etmeden hayatıma etki etmiş olabilir. Ama
Mina Urgan’ın anılarını seslendirdiğim zaman bir şey hissettim. Sayın Mina Urgan galiba
benim ruh ikizim… Düşünceleri, davranışları, dünyaya bakışı o kadar benimle eşleşiyor ki
şaşırmadım desem yalan söylemiş olurum.
Sabah ve gece bakım rutinleriniz neler?
Mesleki açıdan bakıldığında sabah ve gece bakımları benim için çok önemlidir çünkü bizler
yüzümüzle para kazanan insanlarız. Sağlıklı görünmek, dinç görünmek mecburiyetindeyiz,
görsel bir iş yapıyoruz. Dolayısıyla vücut ve yüz sağlığına elimizden geldiği kadar dikkat
etmeliyiz. Özel hayatımda çok fazla makyaj yapmamaya gayret ederim çünkü ömrüm zaten
makyajla geçiyor. Makyaj da yüzü cildi çok tahrip eden bir şey. Kullandığım temizleme
malzemesine çok dikkat ederim.
Çantanızda bulundurduğunuz 3 makyaj ürünü nedir?
Ruj, göz kalemi, allık.
Cilt bakımı rutininde sabah ve gece kullandığınız ürünler neler?
Lancome’un bütün ürünlerini rahatlıkla kullanıyorum.
“Siyah Kalp” dizisi ve “İzninle” tiyatro oyunuyla sevenlerinizle buluşuyorsunuz. Bu yoğun
tempoya nasıl ayak uyduruyorsunuz?
Bu yıl sahnede ya da ekranda ya da şarkı söylerken geçen 55 yılı kutladım. Vücudum
sanıyorum bu ritme alıştı hatta o kadar ki eğer rastlantısal olarak bir boşluğum varsa ruhumda
boşalıyor sanki ne yapacağımı şaşırıyorum. Koşturmak sanıyorum ki hayat tarzım olmuş.
Yeni projeleriniz var mı, varsa çok kısa bahseder misiniz?
Ben de proje bitmez, bir iş bitmeden yapabileceğim başka bir şeyi hayal ederim. Şu anda
sırada bekleyen birkaç şarkı var. Onların yorumlanması ve notaya dökülmeleri başlı başına bir
iş zaten.
InStyle Kasım 2024, Röportaj: Betül Avcı