Son dönemin yıldızı parlayan genç kadın oyuncusu Mahassine Merabet ile LO’AMMI dergisi

için harika bir röportaj gerçekleştirdik.

1- Hayatının nasıl bir dönemine denk geldik?

Hayatımda bir dönüm noktasındayım diyebilirim. İlk dizim “Esaret”, üçüncü sezonun

ardından final yaptı. Şimdi hem bu yolculuğun bana kattıklarını sindirdiğim, hem de yeni

projeler için heyecanla beklediğim bir dönemdeyim.

2- Hikayen Fas’ta başlıyor ve burada devam ediyor. En başlara gitsek, nasıl bir çocukluktu?

İki kız evlatlı küçük bir ailenin büyük kızıyım. Sıcak bir ailede büyüdüm, genel olarak mutlu

ve sevgi dolu bir çocukluk geçirdim. Çocukluğum benim için kıymetli ve paha biçilmezdi.

3- Peki Türkiye’ye gelişin ve oyuncu olma kararın nasıl gelişti?

Türkiye’ye gelişim, Türkçe’yi öğrenmek ve Fas’ta tercümanlık yapmakla başladı.

Tercümanlık yaptığım fuarda bir hocayla tanıştım. Semra Hocam… Kendisine çok

minnettarım, benim manevi annemdir. Onun desteğiyle Türkiye’ye geldim. Oyuncu olma

kararım ise menajerim Tümay Özokur ile tanıştığımda başladı. Kendisinin profesyonelliği,

oyunculuk yeteneğimi ve arzumu keşfetmemi sağladı. Tümay Özokur Akademi’de eğitimlere

başladım ve oyunculuk serüvenime adım atmış oldum.

4- Farklı bir ülkede, farklı bir kültürde ve farklı bir dilde oyunculuk yapmak kariyerine

eminim hakettiğin başarıyı katacaktır. Buradaki başarın Fas’ta nasıl yankı buluyor?

“Esaret” dizisindeki başarım Fas halkı tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu benim için

hem gurur verici hem de ülkem adına gerçekleştirdiğim anlamlı bir adım oldu. Geçen yaz

Fas’ta ilk dizi projemi çektim, yakında yayına girecek. Onun heyecanı da içimde ayrı bir

yerde… Kendi ülkeme, kendi dilimde de bir iz bırakmak benim için çok kıymetli.

5- Yaz tatili için memleketine gidiyorsun. Geçen yıl gittiğinde bir projede yer almıştın. Tatilin

yanı sıra yine iş olacak mı?

Bu yaz önceliğim ailemle vakit geçirmek ve biraz dinlenmek. Ancak aynı zamanda bazı

projelerle ilgili görüşmelerim olacak. Bu yıl da hem tatil hem iş dengesini kurmaya

çalışacağım.

6- Çok fit ve güzelsin. Genetik kodlarının dışında özel bakım sırların var mı?

Fas’ın geleneksel bakım yağlarını çok seviyorum. Her gittiğimde stok yapıyorum. Argan

yağı, yeşil kil, Aker el Fassi gibi ürünleri kullanmayı çok seviyorum.

7- Peki, modayı takip eder misin ve tarzını nasıl tanımlarsın?

Modayı elbette takip etmeye çalışıyorum. Fakat bazı ürünlerin ve trendlerin benim tarzıma

çok uymadığını söyleyebilirim. Bu yüzden trende göre değil, daha çok bana yakışanı giymeyi

tercih ediyorum.

8- Kendini keşfetmek ya da kendi yolunu çizmek konusunda nelerden güç aldın? Yürüdüğün

yolda en büyük destekçin kim oldu?

Kendimden güç aldım, kendi hikayemden, tecrübelerimden ve yaşadıklarımdan güç almaya

çalıştım. Bu yolda en büyük destekçilerim; öncelikle sevgili ailem, ardından manevi annem

Semra Hocam ve sevgili menajerim Tümay Özokur oldu.

9- Herkes aşkı kendine göre tanımlar, senin için aşkın tanımını sorsam…

Aşk; saygıya, anlayışa, sevgiye ve güven üzerine kurulu bir bağdır benim için.

10- İdeal ilişki tanımın nedir peki?

İdeal ilişki birbirini seven iki kişinin, her konuda birbirinin yanında olmaları, birbirine destek

olup, beraber büyümeleri ve gelişmeleridir.

11- ‘İşte Yaşamak Bu’ dediğin anlarda en çok kiminle ve neredesindir?

Aslında yerin pek bir önemi olmadığını düşünüyorum. Benim için huzur veren bir yer olması

yeterli. Sevdiklerimle birlikte bu mutlu an’a tanıklık etmek benim için çok kıymetlidir.

12- Hayat felsefeni nasıl başlıklar oluşturur?

Doğallık, emek, sadakat ve şükür. Hayatımı iç sesimi dinleyerek, küçük anların kıymetini

bilerek yaşamaya çalışıyorum. Kalpten gelen her şeyin yolunu bulduğuna inanıyorum.

13- İleride bu röportajı okuduğunda kendin için bir not bırakmanı istesem…

Ne olursa olsun, kalbini koru Mahassine. İçindeki o küçük kızı hiç kaybetme ve kendinle

gurur duymayı unutma.