Cuma geccelerinin başarılı dizisi TRT 1’in yeni projesi Kara Ağaç Destanı daha ilk bölümü
ile dikkat çekmeye başladı. Bu hafta 5 bölümü yayınlanacak dizinin Kayseri’de bulunan
setini ziyaret eden Caner Ural, Paşa Kadın karakterini canlandıran usta sanatçı Ayten
Uncuoğlu,
1950’den başlayıp 1970’li yıllarda devam eden ‘Kara Ağaç Destanı’ Anadolu’nun kadim
topraklarında iyiliğin yanında kötülüğün, varlığın dünyası ile yokluğun gerçeğini yan yana
anlatıyor.
Geçmişin sırlarını üzerinde toplayan Kara Ağaç’ta her düğüm çözüldükçe farklı bir kapı
aralanırken, Kara Ağaç Destanı’nda her aşk, kurak toprakların, sert rüzgarların içinde
savrulup duracak.
Yapımcılığını Hasan Karul, yönetmenliğini Ufuk Hakan Eren’in yaptığı dizi de Olgun
Şimşek, Emre Kıvılcım, Meltem Akçöl, Özlem Conker , Hakan Boyav, Merih Öztürk’ün
yanı sıra Ayten Uncuoğlu, Gülçin Hatıhan, İsmail Hakkı, Sevtap Özaltun, Oğulcan Arman
Uslu, Mehmet Güler, Sekvan Serinkaya, Deniz Altan, Kenan Ciniviz, Eray Ertüren, Tuncay
Beyazıt, Nurhayat Boz ,Mehmet Şeker, Mert Karabulut, Sultan Sarohan, Taylan Meydan,
Halil Demir, Burçin Yıldırım, Berfin Kıymaz, Adem Türkyılmaz, Alessa Dilara Demircan
gibi başarılı isimler yer alıyor.
Kayseri’nin Soğanlı Vadisinde çekilen sahnelerde set arasında dizinin Gülnaz karakterini
canlandıran Merih Öztürk, Paşa Kadın’ı Ayten Uncuoğlu ve Naile’si Gülçin Hatıhan ile Kara
Ağaç Destanı’nı konuştuk.
Dönem dizisinde oynamak nasıl bir duygu?
Güzel bir duygu, geçmişi hatırlamak için geçmişteki güzellikleri ve sıkıntıları kimi zaman
acıları geçmişe bakmak onu iyi tanımak geleceği de iyi ayarlamak ve geleceğe hazırlanmak
demek bence, ben dönem dizilerinde olmayı çok seviyorum.
Kara Ağaç Destanında nasıl bir karakteri canlandıyorsunuz?
Rol aldığım Paşa Kadın karakteri, Anadolu kadar büyük , Anadolu kadar zengin, Anadolu
kadar sır dolu, Anadolu kadar bilge, insanın dostu müthiş bir karakter. Ona Toprak Ana da
diyebiliriz. İyi duyguların yanında olan insanları kollayan ama insan olarak daha kötücül
duygular taşıyan yanlışlarda bulunan kötü insanları uyaran onlara doğru yolu göstermeyi
çalışan büyük bilge Anadolu kadını.
Bu rol aldığınız karakterlerin diğer rol aldığınız karakterlerden farkı ne?
Bugüne kadar rol aldığım gerek televizyon gerek sinema da hep farklı rolleri oynadım.
Örneğin geçen sezon iki dizide rol aldım. Bir biri ardına ‘ O Kız ‘ ve ‘ Gönül Dağı’ bu sefer ki
‘Kara Ağaç Destanı’ dizisi iki rolden de farklı. Bazen çok dominant, bazen baskıcı ya da sert
karakterler oynuyormuş gibi gelse de rollerin sosyal duruşları farklı kimi kırsal kesimden kimi
yalıdan aynı karakteri farklı farklı rollerde canlandırmaktan çok mutlu oluyorum.
Şehir dışında uzun süreli projede olmak zor değil mi? İstanbul’u özlediniz mi?
Ben alışkınım şehir dışında çalışmaya, farklı bir yerde olmak, farklı insanlarla farklı
kültürlerde farklı sofralarda olmak beni yormuyor, zorlamıyor benim hoşuma gidiyor,
yaşadığım İstanbul ve İzmir’i ömür boyu özlerim tabii ki, Bodrum’da öyle mesela oralar hep
özlenir. Dışarda olmayı çalışırken daha iyi yaşıyorum. Farklı şeyler ile uğraşmıyorum,
çarşıya gidip alışveriş yapmıyorum, mutfağa girip yemek yapmıyorum. Buralarda sadece
işim ile ve kaldığı yer ile gidip geldiğim için beni mutlu ediyor. Kendi kendime kalıyorum,
kendime daha çok dönebiliyorum, yanlızlığı güzel yaşıyorum dışarıda.
Var mı yeni projeler?
Şu an konsantre oldum yer ‘ Kara Ağaç Destanı’. Sezon finaline doğru film projesi olabilir.
Ama en doğruyu can dostum menajerim arkadaşım Tümay Özokur bilir, o bilir hazırlan der
bana. Beni çok iyi tanığı için neye Evet! diyeceğimi bilir o derse düşünmem bile.
Ağalık sistemi üzerinden güç, feodalite, sınıf çatışmaları ve aşk hikayesinin anlatıldığı ‘Kara
Ağaç Destanı’ sezonun en iyileri arasında olmaya devam ediyor.