Menajerlik Akademi
ESARET DİZİSİNİN YILDIZLARI
ESARET DİZİSİNİN YILDIZLARI

ESARET DİZİSİNİN YILDIZLARI

24-04-2024

Esaret dizisinin yıldızları Mahassine Merabet ve Cenk Torun Beautica dergisine birbirinden

özel açıklamalarda bulundu.

1- ‘ESARET’ ilk bölümünden itibaren seyirciyi yakaladı ve en çok izlenen dizilerden

biri oldu. Sen dizinin bu başarısı için neler söylersin ?

CENK: İnsan kaçakçıları tarafından köle olarak tutulan bir kızın, aynı yerde gönüllü

doktorluk yapan ikiz kardeşini İstanbul’a götürmeye gelen iş insanının yollarının kesişmesi ile

Afrika’da başlayıp İstanbul’a uzanan sıra dışı hikayesi ilk etapta seyircinin ilgisini çekti.

Sevgili yönetmenimiz Ayhan Özen ve Serkan Mut’un kusursuz kurgusu ve yönlendirmesi,

bizim de partner uyumumuzun bu ilgiyi arttırdığını düşünüyorum.

MAHASSINE: Çok mutluyum, gururluyum. Çok güzel bir ekiple birlikte elimizden gelenin

fazlasını yapmaya çalışıyoruz. İzleyicilerimize kaliteli, inanacağı ve hissedeceği bir iş sunmak

hedefimiz. Bizi izleyen, seven herkese çok teşekkür ediyorum, onlar olmazsa biz de olmayız,

iyi ki varlar!

2- Seni ‘ESARET’ dizisinde rol almaya iten, heyecanlandıran ilk faktör ne oldu ?

Hikaye mi, karakter mi ?

CENK: İlk olarak hikaye etkiledi. Sonrasında ise beni heyecanlandıran karakter oldu.

MAHASSINE: Beni her iki faktör de çok etkiledi. Hem hikayeyi hem Hira karakterini çok

ilginç ve sıra dışı buldum. Ayrıca, hikayenin Afrika’da başlıyor olması bir Afrikalı olarak

beni inanılmaz heyecanlandırdı.

3- Orhun nasıl bir karakter, biraz bahseder misin ?

CENK: Orhun, annesi tarafından çok sert ve kibirli yetiştirilmiş. Kuralcı, daima kendi

doğrularının peşinden giden, dürüst ve güvenilir biri. Duygu değil mantık insanı, insanlarla

ilgili yargıları çok kesin ve sert biri olmakla birlikte ikinci şansa ve aşka asla inanmıyor. Onun

için insanlar ve ilişkiler tek kurşunluk. Küçük yaşta babasını kaybettiği için erkenden

sorumluluk sahibi olmak zorunda kalmış. Bu sebeple soğuk ve mesafeli bir yapıya sahip.

4- Sen Hira’yı nasıl anlatırsın ?

MAHASSINE: Başından geçen kötü olaylara rağmen, hayat onu üzse, kimin zaman ayağı

takılıp düşse de kendi ayaklarının üzerinde durmayı başaran bir kadın. İçindeki iyiliği hiçbir

zaman kaybetmeyen, merhametli, zeki, donanımlı ve güçlü bir kadındır Hira.

5- Bu sezon hayata ve olaylara daha farklı bakan bir Hira ve Orhun görüyoruz. Siz bu

konuda neler söyleyeceksiniz ?

CENK: Orhun, Hira ile tanışınca hayatına daha önce hiç hissetmediği duygular dahil oldu.

Önce bunlara bir anlam veremedi, bu duygu zayıflığını fark ettikçe kendisine öfkelendi, ne

kadar engel olmaya çalışsa da sonunda Hira’ya aşık oldu. Hira‘nın ilk kez hissettiği duygular

aslında Orhun’un da ilk kez hissettiği duygular.

MAHASSINE: Evet bu sezon farklı bir Hira’yla karşılaşıyor seyircimiz. Hira’nın bu

kendinden emin duruşunu, baş kaldırışını ve sessizliğinin bozmasını gururla canlandırıyorum

ve onunla yaşıyorum.

6- ‘ESARET’ Afrika’da başlayan ve Türkiye’ye uzanan bir hikaye, Mahassine senin de

hikayen Fas’ta başlıyor ve burada devam ediyor. En başlara gitsek, nasıl bir çocukluktu

?

MAHASSINE: İki çocuklu küçük bir ailenin en büyük kız çocuğuyum. Sıcak bir ailede

büyüdüm, genel olarak mutlu ve sevgi dolu bir çocukluk geçirdim. Çocukluğum benim için

kıymetli ve paha biçilmezdir.

7- Peki Türkiye’ye gelişin ve oyuncu olma kararın nasıl gelişti ?

MAHASSINE: Türkiye’ye gelişim Türkçe’yi öğrenmekle ve Fas’ta çevirmenlik yapmakla

başladı. Çevirmenlik yaptığım fuarda bir hocayla tanışıyorum. Semra hocam, kendisine çok

minnettarım, benim manevi annemdir. Onun desteğiyle Türkiye’ye geliyorum ve uzun süre

onun evinde kalıyorum. Oyuncu olma kararım ise menajerim Tümay Özokur ile tanışmamla

başladı. Kendisinin profesyonel yaklaşımı oyunculuk yeteneğimi ve arzumu keşfetmemi

sağladı. Tümay Özokur Akademi’de eğitimlere başlamam birlikte de oyunculuk serüvenime

adım atmış oldum.

8- Farklı bir ülkede, farklı bir kültürde ve farklı bir dilde oyunculuk yapmak kariyerine

eminim hakettiğin başarıyı katacaktır. Dizi Fas’ta nasıl yankı buluyor ?

MAHASSINE: Dizi başladığından itibaren Fas kimliğimle, Fas halkı tarafından büyük ilgi

toplandı ve bu ilgi benim için hem gurur verici hem de ülkem adına yapmış olduğun büyük

bir adımdı. Şu an ki en büyük isteğim dizinin Fas’ta yayınlanması.

8- Biz seni ‘Çılgın Bediş’ dizisinin yakışıklı Oktay’ı olarak tanıdık ve çok sevdik. Bize

Cenk’i anlatır mısın ?

CENK: Cenk, oyunculuğa gönül vermiş, uzun zaman sektörün zorluklarına direnmiş,

savaşmış, kendini anlatmaya çalışmış, çok zorluklar çekmiş, başka meslekler yapmak zorunda

kalmış ama yine de pes etmemiş, her zaman kendini hazır tutmuş biri 

9- Aslında Turizm ve Otelcilik mezunusun. Oyuncu olmaya nasıl karar verdin ?

CENK: Oyunculuk aklımda ve hayalimde olan bir meslek değildi aslında. Tamamen

tesadüfler sonucunda yollarımız kesişti. Annemin Türk Sanat Müziği sanatçısı olmasından

dolayı ziyaretine gelen menajer arkadaşları, yeni albümü çıkacak olan Yıldız Tilbe’nin

Delikanlım klibinde oynamamı istedi. Klip yayınlandıktan sonra çok beğenilmesi ile kendimi

bir anda sektörün içinde buldum.

10- Bir proje sana teklif edildiğinde kabul etmende neler etkili oluyor ?

CENK: Sırasıyla yönetmen, hikaye, karakter ve diğer oyuncular.

13- Düzenli olarak spor yaptığın belli, en çok hangi sporları yapıyorsun ?

CENK: Evet düzenli olarak spor yapıyorum. Çekimlerden dolayı şu an sadece haftada bir

veya iki kez antrenman yapabiliyorum. Genelde ağırlık ve crossfit antrenmanları, postür için

ise pilates yapıyorum.

14- Çok fit ve güzelsin. Genetik kodlarının dışında özel bakım sırların var mı ?

MAHASSINE: Fas’ın geleneksel bakım yağlarını, bakımlarını çok seviyorum. Her gittiğimde

stok yapıyorum. Argan yağı, yeşil kil, Akar El Fassi vb. kullanmayı çok seviyorum.

15- Peki, modayı takip eder misin ve tarzını nasıl tanımlarsın ?

MAHASSINE: Modayı elbette takip etmeye çalışıyorum. Fakat bazı parçaların ve trendlerin

benim tarzıma çok uymadığını söyleyebilirim. Bu yüzden trende göre değil, daha çok bana

yakışanı giymeyi tercih ediyorum.

16- Kendini keşfetmek ya da kendi yolunu çizmek konusunda nelerden güç aldın ?

Yürüdüğün yolda en büyük destekçin kim oldu ?

MAHASSINE:

Kendimden güç aldım, kendi hikayemden, tecrübelerimden ve

yaşadıklarımdan güç almaya çalıştım hep. Bu yolda en büyük destekçilerim, ilk olarak sevgili

küçük ailem. Ve annem gibi gördüğüm, Türkiye’ye gelmemde ve buradaki yaşamımda bana

destek olan Semra hocamdır.

17- Herkes aşkı kendine göre tanımlar, senin için aşkın tanımını sorsam…

MAHASSINE: Aşk benim için saygıya, anlayışa, sevgiye ve güvene dayanan bir duygu

durumudur.

18- İdeal ilişki tanımın nedir peki ?

MAHASSINE: İdeal ilişki benim için birbirini seven iki kişinin, her konuda birbirinin

yanında olması, birbirine destek olup, beraber büyüyor ve gelişiyor olmalarıdır.

19- ‘’İşte Yaşamak Bu’’ dediğin anlarda en çok kiminle ve nerede olmak istersin ?

CENK: Mekanın hiçbir önemi yok, sevdiklerim olsun yeter.

MAHASSINE: Aslında yerin pek bir önemi olmadığını düşünüyorum. Benim için huzur

veren bir yer olması yeterli. Sevdiklerimle birlikte bu mutlu bir ana tanıklık ediyor olmak

benim için çok kıymetlidir.

KISA - KISA

1- Mazide kalmış ama günümüzde hâla adından söz ettiren, ‘’Ben oynamalıydım’’

dediğin film ve karakter ?

CENK: Topgun: Maverick

MAHASSINE: “Aşk ve Gurur”, Elizabeth karakteri.

2- Diğer insanlara oranla fazla hassasiyet gösterdiğin konu?

CENK: Çocuklar ve yaşlılar ilgili konularda daha fazla hassasiyet gösteririm.

MAHASSINE: Yaşlılara karşı her zaman daha hassas davranmaya çalışırım.

3- Evcilleştirmeyi arzu ettiğin vahşi hayvan ?

CENK: Panter

MAHASSINE: Koala ve penguen.

4- En sevdiğin ses ?

CENK: Yağmur

MAHASSINE: Orman sesi.

5- Rol modelin tarihi karakter ?

CENK: Atatürk

MAHASSINE: Tam rol model olarak adlandırmasam da, zekası ve güzelliğiyle beni

etkileyen tarihi karakter Hürrem Sultan.

6- Tüm zamanların en iyi filmi ?

CENK: Braveheart

MAHASSINE: Sevdiğim ve defalarca izlediğim birçok film var, ama aklıma gelen ilk film

“Les Intouchable” oldu.

7- Aldığın en ilginç hediye ?

CENK: Araba anahtarı.

MAHASSINE: Brezilya fanlarımdan beni tasvir eden bir biblo hediye edilmişti. Benim için

tatlı ve ilginç bir hediyeydi.

8- ‘’Keşke aynı projede yer alsam’’ dediğin oyuncu ?

CENK: Al Pacino

MAHASSINE: Morgan Freeman

9- Seçim şansın olsaydı, yaşamayı istediğin dönem ?

CENK: Rönesans dönemi

MAHASSINE: 1960-1980 arası Fas’ta.

10- Şimdiye kadar yaşadığın ve hatırladıkça sana çok garip gelen anı ?

CENK: 18 yaşında üç arkadaş Bodrum’a tatile gitmiştik. Cebimizdeki tüm paramızı ilk

günden bitirip, ailelerimizden para istemeye cesaret edemeyip tatilin kalan günlerinin nasıl

geçeceği telaşına düşmüştük. O dönem babası ünlü bir dondurma markası sahibi olan

arkadaşımız, babasından yardım istemişti. Fakat babası, kendi paranızı kendiniz kazanın

diyerek marketlere dağıtmamız karşılığında parayı alabileceğimiz şartını sunmuştu. Ancak o

gece dondurma kamyonunu gece soğutmaya devam etmesi için prize takmayı unuttuğumuz

için sabah tüm dondurmalar erimişti. Biz de tatil boyunca dondurma ile beslenmek zorunda

kalmıştık.

MAHASSINE: Oyunculuk hikayemin başlangıç anıdır. Türkiye’ye seyahat için geldiğimde

kuaförde şu anki menajerim Tümay Özokur’un ablası Tules Evren’le tanışma anım.

11- Seni en çok mutlu eden şey ?

CENK: Spor yapmak.

MAHASSINE: Hayallerimi gerçekleştirmek.

12- Seni en öfkelen.diren şey ?

CENK: Haksızlık

MAHASSINE: Haksızlık.

13- Sahip olmayı istediğin süper güç ?

CENK: Ölümsüzlük.

MAHASSINE: Görünmezlik.

14- Bütün renkleri kaybetme pahasına da olsa asla vazgeçmeyeceğin renk?

CENK: Siyah.

MAHASSINE: Beyaz.

15- Hayatı tek kelimeyle tanımlayacak olursan ?

CENK: Mükemmel.

MAHASSINE: Yolculuk.

Röportaj: Zişan Seçkin, Beautica dergisi, Mart 2024