Beyazperdede, tiyatro sahnesinde ve televizyonda üstlendiği karakterleri o kadar inandırıcı

kılıyor ki; izlerken bazen ona kızıyor, bazen üzülüyoruz... Kanal D’de yayımlanan ‘Veda

Mektubu’nda oynayan Bennu Yıldırımlar’la buluşup evliliğini, anneliği ve aşkı konuşuyoruz.

Söz oyunculuğa geldiğindeyse adeta içini döküyor: “Takipçi sayısı, popülarite ve benzeri

parametreler sebebiyle bu işi meslek olarak yıllarca yapan oyuncuların çoğu hak ettiği değeri

göremiyor. Popülarite denen tutsaklık, aldığınız reklamdan bütçenize, rol ağırlığınızdan

yapacağınız röportaja kadar her şeyi etkiliyor.”

*’Veda Mektubu’nda canlandırdığın Seher karakteri, kendisini sevmeyen bir adamla birlikte.

Üstelik bunu da biliyor. Sen, seni sevmeyen bir adamla ömür geçirir miydin?

Herkes hayatında en az bir kere Seher gibi biriyle tanışmıştır diye düşünüyorum. Çok da

uzaklarda yaşayan bir kadın değil yani.. Çalışıp kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş,

kendini anlayan, ifade edebilen ve kendine değer veren hiç kimse kendini sevmeyen bir

insanla birlikte olmak istemez. Bazen insanları mecbur bırakan sebepler olabiliyor, yaşayan

onlarca buna benzer hikaye var. Ben sevilmediğimi düşündüğüm bir ortamda bir ömür değil

saniye durmak istemem tabi ki….

*Yine de Seher’e hak verdiğin oluyor mu?

Salt kötü bir karakter değil Seher. Elbet onu anlamaya çalışıyorum, hak vermeye çalıştığım

noktalar da oluyor ki inanmadan izleyiciyi de hikayenin içine çekmek mümkün olmaz hiçbir

zaman. Tüm bunların ötesinde senaristlerimiz dizi karakterlerini yaşadığımız coğrafyanın

hikayelerinden esinlenerek ekrana taşıyor. Kime göre neye göre haklı durumuna geçersek bu

durumun ne galibi ne mağlubu olabilir.

*Canlandırdığın karakter çok domestik. Mutfağına kimseyi sokmuyor. Sen de o kadar

domestik misin? Mesela mutfağa kesinlikle sen mi girersin?

Öylesi katı kurallarım yoktur sadece kendime özgü dikkat ettiğim kurallarım vardır. Domestik

bir yapım olduğu da söylenemez. Evcimen bir yapım var, düzeni severim. Mutfakta herkes

kendi hünerlerini sergiler. Eşim Bülent et ve balık ben ise zeytinyağlı ve sebze yemeklerini

yapmaktan keyif alırız.

*”Henüz oynamak istediğim birçok karakterle buluşamadığımı da söylemek isterim”

demişsin bir söyleşinde. Nasıl karakterlerle buluşmak istiyorsun?

Yapımcıdan gelen rol teklifi genellikle başarılı olan projedeki performansınla biraz sınırlı

kalabiliyor. Halk Yaprak Dökümü’ndeki Fikret karakterini çok sevdi ve de benimsedi

dolayısıyla yapımlardan gelen teklifler de Fikret’in yolculuğunda ve ruhunda karakterler oldu

genellikle. Oysa ki oyunculuğuma sınır koymadan senelerdir tiyatroda çok farklı rollerde

sahneye çıktım. Bu farkındalığın yaşanacağı her türlü role açığım. Beni zorlayan, alışılmışın

dışına çıkabileceğim tüm roller…