05-09-2025
Barda 2 filmi ve Aşka Mahkum dizisinde rol alan Ejder Özkarslıgil ile konuştuk, Barda 2
filminde aynı isimli bir karaktere hayat veren bu çelişkili karakteri oynamayı sevdiğini
söyleyen oyuncu; Aşka Mahkum’da da kendi içinde bir yapı kuran inşaat mühendisine hayat
veriyor…
Barda 2 filminde yer almak sizin için nasıl bir deneyimdi?
“Barda 2”de yer almak benim için oldukça güzel bir deneyimdi. Çok iyi isimlerle çalıştım,
sette sağlam bir ekip ruhu vardı. Oynadığım karakter, masumun çığlığını içselleştiren;
dışarıdan güce yaltaklanıyor gibi görünen ama aslında o gücün altındaki zemini yavaş yavaş
çeken biri. Derdi büyük, ama sesi düşük bir karakter. Ve ben bu çelişkiyi oynamayı çok
sevdim.
Bu filmde canlandırdığınız karakterin sizi en çok zorlayan yönü ne oldu?
Canlandırdığım karakterin ismi de Ejder’di. Kendi adımla bir karaktere hayat vermek ilk başta
tuhaf bir rastlantı gibi gelse de, sette bununla uğraşmadım. O artık bambaşka biriydi. İçinde
adaletle ilgili büyük bir çatışma var. Sahici bir vicdanı taşıyor ama onu görünür kılmıyor.
Haykırmıyor, anlatmıyor. İçten içe yanan bir kömür gibi… Bu içsel yanmayı sessiz bir öfkeye
dönüştürmek kolay değildi. Duyguyu bağırmadan, anlatmadan ama izleyiciye geçirerek
oynamak; işte bu, bir oyuncuyu belki de en çok zorlayan ama aynı zamanda en tatmin edici
şeydir bence.
“Aşka Mahkum” dizisi uluslararası bir proje olarak dikkat çekiyor. Bu projeye nasıl dahil
oldunuz?
Senaryoyu okuduğumda zaten çok heyecanlanmıştım. Kemal karakteri beni anında içine
çekti. İnşaat mühendisi bir çocuk ama onun inşa ettiği şeyler sadece binalar değil; kendi
içinde de bir mücadele, bir yapı kuruyor. Yapımcılarımızla yaptığımız ilk görüşmede güzel
bir sinerji yakaladık. Karakterin özellikle vicdanı ve cesareti çok etkiledi beni. Uluslararası
platformda yayınlanacak olması da ayrı bir heyecan oluşturdu. Sonuçta hikâyemizin farklı
coğrafyalarda da karşılık bulacak olması güzel bir duygu.
Yurt dışında yayınlanacak bir dizide başrol olmak kariyerinizde nasıl bir etkide bulundu?
Açıkçası kariyerimde bana yeni kapılar açan bir durum oldu. Başrolünde olduğum bir işin
başka ülkelerde de izleniyor olması güzel hissettirdi. Bu işin hikayesinin farklı kültürlerde de
bir yer bulması, oyunculuğun gerçekten evrensel bir dili olduğunu hatırlatıyor. Beni daha çok
motive etti, hepsi bu.
Dizide canlandırdığınız karakterin en sevdiğiniz yönü neydi?
Kemal’in adalet duygusu beni en çok çeken şey oldu. Ama bu adalet duygusu yasalardan
değil, içten gelen bir vicdandan besleniyor. Direnci politik olduğu kadar insani de. En çok da
şu yönü beni etkiledi: Cesareti öfkesinden değil, sevgisinden alıyor. Bu çok ince bir ayrım,
ama karakterin bütün omurgası orada yatıyor.