Hayata ve yaşama duyduğu merak duygusu, farklı insanlar, farklı karakterler ve farklı
hayatları tanıma dürtüsüyle oyunculuğa merak salmış genç ve yakışıklı bir adam. Profesyonel
bir sporcu. Spor-sanat-oyunculuk üçlemesini kendine mükemmel bir şekilde entegre ederek
oyunculuğuna yatırım yapan bir yetenek. Yolu uzun, hedefleri büyük. Kabiliyeti, mükemmel
fiziği, hırsı ve mesleğine yatırım yapan müthiş bir oyuncu.
Oyunculuğa nasıl adım attın ve hangi karar seni mesleğe yöneltti?
2018 yılında katıldığım Sinemanın Kral ve Kraliçesi yarışmasıyla oyunculuk hayallerime ilk
adımı attım diyebilirim. Hayata ve yaşama duyduğum merak duygusu, farklı insanlar, farklı
karakterler ve farklı hayatları tanıma dürtüm beni bu mesleğe yöneltti. Canlandırdığım her
karakter benden bir o kadar uzak bir o kadar da yakın. Bu mesleği tercih etmemde ki en
büyük sebep.
Peki aldığın eğitimler?
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitimimi tamamladıktan sonra, Tümay Özokur Akademi
çatısı altında bireysel olarak Meriç Başaran’la derslerime hız kesmeden devam etmekteyim.
Klişedir ama hep merak edilir, oyuncu olmasaydın ne olmak isterdin?
Oyuncu olmasaydım kesinlikle uzun yıllar profesyonel olarak uğraştığım spor olan
basketbolda ilerlemek isterdim. Bunun dışında şirket hayatı ve yöneticilik de hep ilgimi
çekmiştir.
Genelde uzun set saatlerinden dolayı oyuncular off günlerinde kendilerine sakin bir gün
geçirmeyi hedef koyarlar. Sen genellikle nerede olmayı tercih edersin?
Setim olmadığı günler eğitimlerime devam etmekteyim. Oyunculuk benim için 7/24 devam
eden bir süreç. Dinlenirken bile zihnimin bir köşesinde oyunculukla ilgili uğraşım devam
ediyor. Sakin ve doğayla iç içe olabileceğim yerleri tercih etmeye çalışırım.
Hayatının en çılgın yaşı hangisiydi? Ne çılgınlıklar yaptığını hatırlıyor musun?
Hayatımın en çılgın yaşı şu yaştır diyemem. Çünkü biraz klişe olacak ama her yaşın bir
güzelliği var en güzel çağımdayım diyebilirim :) Birini tercih edecek olursam da 20’li
yaşlarımın hemen başında yaz tatillerinde otelde çalıştığım anılarım aklıma geliyor. Bütün
otel işlerini tek başıma yapmak büyük bir çılgınlık olabilir :)
Gerçek başarı; hırsın mı, yoksa şansın mı bir ürünüdür sence? Sen ne kadar hırslısın?
Gerçek başarı bana göre hırs ve isteğin bir sonucudur. Bana göre bir şeyi ne kadar istediğimiz
ona ulaşmamıza en büyük araç. Ben kendimi hırslı biri olarak tanımlarım. Pes etmek benim
sözlüğümde yoktur. Bazı şeyler eksik kalabilir ama asla yarım kalmaz. Başarısızlıkta benim
için bir başarıdır. Denemeden şansımızın ne olacağını göremeyiz. Ne kadar mücadele ettiğim
şansımı ön plana çıkaracaktır.
5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
5 yıl sonra kendimi 5 yıl sonra yine kendime hedef koyabileceğim bir yerde görmek
istiyorum. Elimden gelenin en iyisini yaptığım ve yapmaya devam ettiğim bir yerde…
Televizyon mu, Dijital projeler mi sence? Neden?
Dijital projeler her zaman daha fazla ilgilimi çekmiştir. Sanırım değişen dünya buna neden
oluyor. Televizyon, çocukluk sevdamız :) ama ben dijital projeler demek istiyorum.
Sinema mı tiyatro mu?
Sinema ya da tiyatro diye ayıramayacağım çünkü oyunculuğun atmosferi ciğerlerimizi
dolduramayacak kadar yoğun bir oksijen barındırıyor. İkisi de çok özel ve ikisini de aynı anda
içimize çekmemiz gerektiğini düşünüyorum.
En çok oynamak istediğin rol hangisi? Veya izlediğinde içinde kalan bir karakter oldu
mu hiç?
Basketbolcu bir genci oynamayı çok isterim. En büyük hayallerimden birisidir. Kesinlikle
hakkını vereceğimi düşünüyorum. Yıllarca emek verdiğim ve başarılı olduğum sporla şu an
hayallerimi çizdiğim mesleğimi bir araya getirme fırsatına asla hayır demem. İkinci olarak ise
kesinlikle Doğu kökenli, anti kahraman diyeceğimiz bir mafyayı canlandırmak isterim.
Sporla aran nasıldır?
Spor benim için adeta nefes almak gibi... Spor yapmadığım bir gün nefes almadığım bir
gündür :) En iyi rahatlama aktivitem diyebilirim. Spor yorgunluğu benim için en güzel
dinlenme aracıdır.
Tam olarak şu an olmak istediğin yerde misin?
Tam olarak şu an olmak istediğim yerde değilim, hiçbir zaman da olamayacağım. Çünkü
sürekli peşinden kovalayacağım hayallerim var ve bu hayaller asla dinlenmek için durmuyor.
Ben de bu hayallerimi kovalarken onların gerisinde kalmaktan gocunmuyorum. Çünkü olmak
istediğim yer durduğum bir yer değil aksine her gün geride kaldığım bir yer olmalı.
Ezber mi, sufle mi sence?
Kesinlikle ezber, sufle hiçbir zaman bana göre olmadı ve bence karşımda ki oyuncuya ve
yaptığım işe bir saygısızlık. Sufle alan oyuncuyla da oynamak keyfimi kaçırır.
Hayata dair, seni yaşama bağlayan motto nedir?
Hayata dair beni yaşama bağlayan motto varmak değil yolda olmanın önemini kavramak.
Yolun güzelliğini unutmamak, neden bu yola çıktığımı unutmamak. Benim yolum hiç
bitmeyecek bu yüzden varış noktasına hiç bakmıyorum. Yol çok uzun, bir o kadar da kısa.
Tadını çıkaralım derim :)
BEMAN dergisi, Haziran 2024
Röportaj: Mukaddes Kaya
Fotoğraf: Canan-İbrahim Sayak