2023’TE İKİ YENİ OYUN MÜJDESİ
Image

2023’TE İKİ YENİ OYUN MÜJDESİ


Uzun bir süredir Kadıköy Moda sakini olan oyuncu Funda İlhan ile soğuk bir Kadıköy gününde buluştuk. Tiyatroya ve Kadıköy’e büyük bir aşkla bağlı olan oyuncu, hayatına ve bağlı bulunduğu değerlere dair samimi açıklamalarda bulundu…

Funda İlhan İzmir doğumlu ancak meslek hayatının büyük bir çoğunluğunu İzmit’te geçirmiş biri… Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın kurucularından olan usta oyuncu o yıllar şöyle özetledi: “ İzmir’de doğdum, tiyatroyla lise yıllarında bir piyesle tanıştım ve içimde müthiş bir aşk doğdu. O dönem hem Gazetecilik Bölümü’nü hem de 9 Eylül Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’nü kazanmıştım. Tabii ki tiyatroyu seçtim.  Tüm memleketimi karış karış gezdim, çocuk tiyatroları yaptım. 1997 yılında o zamanki ismiyle İzmit Şehir Tiyatroları kurulacağını ilan etti ve bir sınav açtı. Sınavı kazandım ve o oluşum içinde önemli vazifeler aldım. Tabii çok gençtik o zamanlar ve Türkiye’nin en önemli sanatçılarından oluşan bir heyet tarafından seçildik. 21 kişilik ansanble da oyuncu olarak göreve başladı. Açıldıktan sonra Genel Sanat Yönetmenimiz Işıl Kasapoğlu’nun önderliğinde çok iddialı bir başlangıç yaptık. Tam 6.5 saat orijinaline hiç dokunmadan Shakespeare’in Hamlet’ini oynadık. İzleyici pazar günü on iki sularında gelip akşam altı buçuk gibi çıkıyordu. Oyuna ara veriyor bu aralarda çorba ve yemek ikramlarında bulunuyorduk. Kısacası tiyatroyu tıpkı Shakespeare zamanındaki geleneklere uygun bir atmosferde açtık. Çok büyük ses getirmişti o dönem, tiyatro severler izlemek için İzmit’e geliyorlardı. Bu atılımcı ve sevgi dolu tavır yıllarca sürdü. Benim tiyatroyla ilişkim hala aynı.”

“TİYATROYU DAİMA BİRİNCİ SIRADA TUTTUM!”

Funda İlhan, dizilere ise tiyatrodan arta kalan zamanlarda vakit ayırabilmiş:” İzmit Şehir Tiyatrosu zamanında kişisel parlamanın ötesinde kurumlar kurmak ve o kurumların toplum yaşantısı içerisinde ödevleri olduğuna daha çok inandım ve yolumu bu inanç çerçevesinde sürdürdüm. İzmit’te yaşantım sürerken İstanbul’da Tümay Özokur ile tanıştım, daha doğrusu o beni buldu. İlk dizi teklifini de Tümay’dan aldım. Bu dizi herkesin hatırlayacağı bir TRT dizisi olan Mühürlü Güller’di… O dönem aklımda hiç dizi çekmek yoktu zira tiyatroya çok aşıktım. Görüşmeye tiyatrodaki arkadaşlarımın zoruyla gittim ve bir şekilde kendimi dizide buldum.  Böylelikle, manevi olarak kendimi çok tamamlanmış ve müthiş hissettiğim yıllar başladı. Geçen zamanda tiyatroyu her daim birinci sırada tutarak dizilerde de rol almayı sürdürdüm.

DİJİTALE İLK İŞ: META AŞK

Son zamanlarda ise bir dijital platform dizisi olan “Meta Aşk” dizisinde rol aldım. Dijital işlere daha sıcak bakıyorum bu günlerde. Çünkü karakter üzerine konuşabileceğimiz ve tekrar tekrar deneyebileceğimiz bol zamanımız oldu son işimizde. Bu çok kıymetli. Adeta sinema filmi gibi çektik… Tiyatro gibi yaratıcı bir ortam oldu ve bunu 2 haftada yaptık. Avangart ve yenilikçi bir tavrı da beni bir hayli heyecanlandırdı. Kıvanç Sezer muhteşem bir yönetmendi. Genç bir yönetmen ve çalıştığıma çok mutlu olduğum biri. Dijitaldeki ilk işim, dijitaldeki bir işle tiyatro çok güzel yürür diye düşünüyorum hatta doğru bir planlamayla dizi dahi yürüyebilir.”

UNUTULMAYAN DİZİ: MÜHÜRLÜ GÜLLER

Funda İlhan kendisi ve seyirci için unutulmaz televizyon rollerine de değindi: “Televizyonda okuyucuların da çok yakından hatırlayacağı Mühürlü Güller dizisindeki Canan karakterinin benim için yeri çok ayrıydı her zaman. Çok güzel bir işti o. Biraz önce de bahsettiğim gibi aynı zamanda çektiğim ilk dizi. Tabii televizyon ile tiyatro çok farklı. Mühürlü Güller iyi bir senaryoya sahipti ve bana çok şey öğretti. 3 tane hayat kadını hayatlarına sıfırdan başlamak için Mühürlü isimli bir kasabaya yerleşiyorlar ve bildikleri hiçbir meslek olmadığı için de reçel yapıp satıyorlar. Kısacası, hayata yeniden emek vererek kendi ayakları üzerinde durarak tutunmaya çalışıyorlar. İki sezon sürmüştü ve bir hayli iddialı bir işti. Ardından birçok sevilen dizide oynadım, yıllar sonra da Kurtlar Vadisi’nde rol aldım. Kurtlar Vadisi Pusu bizim Mühürlü Güller’i çektiğimiz dönemlerde başladı. Onlar perşembe gününün zirvesindeydi biz ise cumanın. İkisinin de reytingleri çok iyiydi ben de yıllar sonra buradan oraya transfer olmuş gibi oldum… Oradaki rolümde beni zorlayan tarafları olsa da çok severek oynadım.”

2023 YILINA İKİ YENİ OYUN!

Funda İlhan, yeni yılda iki yeni oyunla tiyatro severlerle buluşmaya hazırlanıyor:” Kocaeli Şehir Tiyatroları’nda bir oyunumuz olacak. ‘Yaşamak mı, ölmek mi’ isimli bir komedi oyunu. Oyun 2. Dünya savaşı zamanı Polonya’da geçiyor. Hitler savaşı başlatıyor ve biz Polonya’da bir tiyatrodayız. Polonya’daki tiyatrocuları izleyeceğiz. 27 Mart tarihinde perde açacağız. Diğer oyun sürpriz olsun istiyorum. Mehmet Birkiye ile çalışacağız. Öğrencilik yıllarımdan bu yana oynamak istediğim bir oyun. Mayıs ayında başlayacağız.”

“GİTTİĞİM HER YERDE KENDİME BİR İZMİR BULURUM!”

Funda Hanım’dan son kez çok sevdiği Kadıköy’ü hem güzel hem de çözüm bekleyen yönleriyle konuşuyoruz: “Ben İzmir’den sonra uzun yıllar işim dolayısıyla Kocaeli’de yaşadım. İstanbul’a da yakınlığından ötürü sık sık gelip gidiyordum. 2008 yılında memurların ikametlerinin memurluk yaptıkları yerde olması gerekliliğiyle ilgili yasa kalktı. Ben de böylelikle İstanbul’a geldim. Kadıköy’ü de çocukluğumdan bu yana çok severdim, İzmir’e benzerliğiyle de beni cezbediyordu. Zaten İzmit’e gittiğimde de Değirmendere’de yaşıyordum bunun sebebi orayı da Eski Foça’ya benzetmemdi. Gittiğim her yerde kendime bir İzmir buluyorum. Ancak Kadıköy’de sosyal ilişkiler ve özgürlükler anlamında da İzmir’i buldum. Ben mahalle hayatını çok seviyorum ve bunu Moda’da hala yaşıyorum. Benim en yakın arkadaşlarım komşularım. Esnafla da böyle ilişkilerimiz var.”

SOKAKLARIN TEKRAR SEVGİ DOLU ETKİNLİKLERE KAVUŞMASI LAZIM”

Kadıköy’de yaşanan problemlere de değinen oyuncu:” Bu anlatacaklarım sadece Kadıköy’ün sorunu değil esasında. Buradaki özgürlükçü, bütüncül, sınıfsız tutum Kadıköy’ü Kadıköy yapan değerler ve sahip çıkılması gereken bir yaşam biçimi. Bu aşamada şikayet ederek değil öneride bulunarak ilerlemek istiyorum. Öncelikle Kadıköy’ün bu şahane yaşam biçimine dahil olan her insanı bilinçlendirecek faaliyetlerde bulunulmalı ve mesela özgürlük tanımlarına tekrar bakılmalı… Kadıköy zaten iletişim kurmak isteyen insanlarla dolu bir yer… Diğer insanları buradaki kültüre davet edebiliriz. Sokakların tekrar sevgi dolu, bütüncül etkinliklere kavuşması lazım. Çünkü kültür ya da yaşam biçimi dikte edilmez, gösterilir… Kadıköy ruhunu burada kalarak yaşatmamız şart!” dedi.

 

Ocak-Şubat 2023 | Kadıköy Life | Röportaj: Pınar BALTACI | Fotoğraf: Ece OĞULTÜRK